“Kendimi ilk ne zaman ‘feminist’ olarak adlandırdığımı hatırlamıyorum. Bunun zaman aldığını biliyorum sadece... Zaman içinde, o güne kadar ‘varsayılan doğru’ olarak kabul ettiğim her şeye farklı bakmaya, ‘Aslında böyle olmayabilir’ demeye başladığımı fark ettim. Zihnimde yıllardır yakılmayı bekleyen bir ışık yanmış ve geçmişte karanlıkta olduğunun farkında bile olmadığım birçok şey aydınlanmaya başlamıştı. Cin şişeden çıkmıştı.” Siz hiç “Aman bırak dünya yansın, mutfak dağınık kalsın, yemeği başkası yapsın; ben şimdi açıp kitabımı okuyacağım” diyen bir kadın gördünüz mü? Biz gördük. Bu kitabı elinde tutan kadınları... Blogcu Anne Elif Doğan kendi feminist aydınlanma yolculuğunu anlatırken feminizmi hayatın tam ortasına yerleştiriyor; bizleri evimizi, partnerimizle iletişimimizi, çocuklarımızla ilişkimizi, aşka bakışımızı, kısacası hayatı yaşayış biçimimizi değiştirmeye davet ediyor. Şimdi bırakın ev dağınık kalsın, siz bu kitabı okuyun. Dansınız değişecek. Yazar Hakkında: Elif Doğan, iki kız kardeşin büyüğü olarak Mersin’de doğdu. Çankaya İlkokulu’nun ardından Tarsus Amerikan Koleji’ni bitirdi. Gönlü öğretmenlikte olsa da, o zamanlar “altın bilezik” olduğu söylenen “işletme”yi tercih etti. Marmara Üniversitesi’ndeki lisans eğitiminin ardından Baltimore Üniversitesi’nde MBA yaptı. “Öğretmen olamadım, belki akademisyen olurum” düşüncesiyle işletme doktorasına başvurdu. Neyse ki doktoradan reddedildi; böylece aslında işletmeyi hiç sevmediğini, insana dokunan bir alanda var olmak istediğini fark etti. Amerika’da çeşitli yerel, ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerinde “kaynak geliştirme” üzerine çalıştı. Anne olduktan sonra Türkiye’ye döndü. İlk kitabı Annelik Her Zaman Tozpembe Değil 2013’te Doğan Kitap tarafından yayımlandı. 2009 yılından bu yana BlogcuAnne.com’da annelik, ebeveynlik ve kadınlık halleri üzerine yazılar yazıyor. Dijital Topuklar isimli kadın platformunun iki kurucu ortağından biri ve Feminist Eksen adlı bir podcast serisinin yaratıcısı olan Doğan, anneliğe ve kadınlığa dair yazmaya, okumaya, konuşmaya, en çok da düşünmeye devam ediyor.