Hafızalardan silinmeye yüz tutmuş zamanların, enkaz altında kalan mirasını, ateş ve ölümle temizleme zamanıydı. Ve körleşmiş vicdanların açtığı yaraları sarma zamanı… Putlaştırdığı din adamlarını ve insanoğlunu çıkmazların içine sürükleyen egemenleri kutsarken, iğrendiği bütün pisliklere daha da batıyordu insanlık, kirleniyordu... Bütün tenlere şehirlerin kirli kokusu siniyordu. Artık yaşamak imkânsızdı. İnsanoğlu ya tamamen yok olmalıydı ya da arınıp yeni bir Medeniyet kurmalıydı.“Ölümler olmasın istiyoruz ama ölümler hep olacak. Savaşlar olmasın diyoruz ama savaşlar da hep olacak. Hükmümüzün sorgulanmasından korkuyoruz, oysaki hükmümüz hep sorgulanacak. Biz sıradan birer çiftçi, sanatçı, hizmetçi veya tüccar değiliz. Biz atalarımızın bize bıraktığı tacın varisleriyiz.”