Bir Muharrem ayında İran’a gittiğinizde –eğer o coğrafyanın kültürüne aşina değilseniz- karşılaşacağınız en ilginç manzara, Kerbelâ şehitlerini anmak için siyahlara bürünmüş insanların caddelerde oluşturduğu kalabalıklar olacaktır. Bu kalabalıkları, okudukları şiirle yönlendiren kişileri fark etmeniz ise saniyelerinizi alacaktır. Zira kalabalığın ritmi, onların ağzından çıkan her bir kelimede var olmaktadır. Peki ya kim bu matem merasimlerini bir ahenk içerisinde yönetenler? İslâm’ın ilk dönemlerinden günümüze kadar ulaşmış olan Meddahlık geleneği, Hz. Hüseyin’in Kerbalâ’da şehit edilmesi üzerine Şiî kimliği ve kültürünün en önemli hususiyetlerinden birisi kabul edilegelmiştir. Matem merasimlerinde şiir ve ezgiler okuyarak Ehl-i Beyt’e övgülerde bulunan meddahlar, modern dönemde, İran-Irak Savaşı ve 2011’de başlayan Suriye Savaşı’nda savaşçıları cepheye seferber etmek ve onları manevî açıdan desteklemekte de kilit rol oynamış hatta bir propaganda aracına dönüşmüştür. Elinizdeki bu kitap, Şiîlikteki meddahlığın tarihte, siyasette ve savaşta hangi rollere büründüğünü ele alıyor. Bununla birlikte, 2011-2021 yılları arasında Suriye Savaşı’nda faaliyet gösteren meddahlarla yapılan mülakatlar, bu geleneğin İran toplumundaki tesirini gözler önüne seriyor.