1540’larda Fransa’nın güneyindeki Languedoc’da yaşayan, Bask kökenli zengin bir köylü olan Martin Guerre, kimseye hiçbir şey söylemeden, karısı Bertrande’ı, çocuğu Sanxi’yi ve malını mülkünü terk edip gider ve izini kaybettirir. Yıllar sonra aniden çıkagelir. Tüm ailesi ve köylüler tarafından sevinçle karşılanır. Evliliği, kaldığı yerden devam eder ve bir çocuğu daha olur. Mülklerini, amcasıyla birlikte yönetir, yaşamın keyfini sürer. Fakat günün birinde karısı ve amcası, onun kimlik hırsızı bir sahtekâr olduğunu ve kandırıldıklarını ileri sürerek aleyhinde bir suç davası açar. Dava, 1560 yılında Toulouse Parlamentosu huzuruna getirilir. Adam, mahkemeyi Martin Guerre olduğuna neredeyse ikna etmiştir ki, son dakikada gerçek Martin Guerre, Parlamento’nun kapısında beliriverir. Bu, o kadar olağandışı bir olay ve davadır ki, haberler, suçun gerçekleştiği Artigat isimli küçük Pirene köyünden tüm ülkeye ve Avrupa’ya yayılır. Davanın sonuçlanmasının hemen ardından yargıçlardan biri olan Coras dava hakkında “Unutulmaz Tutuklama” isimli bir kitap yazar. Yıllar içinde pek çok hukukçu, edebiyatçı ve düşünür, bu dava hakkında yazmaya devam eder. Hatta Montaigne bile bir makalesini bu harikulade davaya ayırır. Artigat’da bugün bile hâlâ hatırlanan bu olay, tiyatro oyunlarına, romanlara, operalara ilham verir. Nihayet Martin Guerre davası bir film olur. Senaristliğini Jean-Claude Carriere’nin, yönetmenliğini Daniel Vigne’in yaptığı, bu kitabın yazarı Natalie Zemon Davis’in de katkı sunduğu ve başrolünde Gérard Depardieu’nun olduğu Le Retour de Martin Guerre 1982’de gösterime girer.