Esma babaannemin anısına, Bu kitapta, gerçek aşkın savaştan bile üstün olduğu anlatılmaktadır… Yıl 1919’dur. Anadolu, yokluk içindedir. Emperyalizm bu coğrafyayı sömürge yapabilmek için tüm gücü ile saldırmaktadır. Korkunç bir savaştan Anadolu’nun içlerine kaçmak zorunda olan Esma, istemeden de olsa savaş sırasında ölmüş ve adı yine Esma olan başka bir kızın yerine geçmek zorunda kalır. Bir ailenin yanında tarlada patates ekerek askerlere yardım eder. Günlerden bir gün Esma’ya cepheden bir aşk mektubu gelir. Bu mektubun yerine geçtiği diğer Esma’ya geldiğini anlayan bizim genç kız, sırf cephedeki bir askerin morali bozulmasın diye mektuplara, yerine geçtiği Esma ölmemiş gibi cevap yazmaya başlar. Lakin bu iyi niyetli davranış ile kendi yüreğine kabul ettiremeyeceği bir ikilem yaratır. Hiç tanımadan bu güzel mektupları yazan bu gence âşık olur. Sonrasında da emperyalizmi dize getiren bu coğrafya gibi akıl almaz şeyler gerçekleşir…