“İşte öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mai ve daima mai; aşağı bakılsa siyah, daima siyah… Bir şey ki mai ve siyah olsun. Hasta mıyım bilemiyorum. Fakat ah! O ne yazmak istediğimi bilsem; onu şöyle karşımda resmi çıkarılmış, betimlenmiş görmek mümkün olsa; işte o zaman, sanıyorum ki artık ölebilirim; hayatta payına düşeni tamamıyla almış bir adam olarak gözlerimi kapayabilirim.” Halit Ziya Uşaklıgil’in usta kalemine ait bu ünlü eserde, tanınan bir şair olmayı düşleyen Ahmet Cemil’in, babasının ölümüyle üstüne düşen sorumlulukları, hayallerinden vazgeçmeden yerine getirmeye çalışması anlatılıyor. Dönemin sosyokültürel durumunu da gözler önüne seren eserde hayal ve gerçek, Ahmet Cemil’in kalbinin arzularıyla birlikte âdeta mai ve siyah yerine geçiyor.