Her ne kadar kabullenmeye çalışıyormuş gibi görünsem de bu hastalığı kendime bir türlü yakıştıramadım. Hoş, kime yakışır ki? Kalp ve damar bölümüne götürtülürken çocuk hastaların binasının önünden geçmiştim. Çoğu benimle aynı tanıya sahip minik bedenler… Her şeyden habersiz, masum ve küçük yüzlerinde, devasa görünen maskeler ile çocuk, her yerde çocuktu işte. Yorgunluk ve üzüntüden yüzleri çökmüş, sönmüş gözlerine her şeye rağmen umut sığdırmayı başarmış anne ve babalar… Ben bu yaşımda o kadar ağrıya dayanamazken bu küçük yavruları gördüğümü hatırlayınca yakındığım, inlediğim her an için kendimden utandım… Lösemi ile girdiği savaşta, zaman zaman pes etme noktasına geldi. Ama savaşçı ruhu ve ailesinin desteği ile bu savaştan galip bir şekilde çıktı. Peki bu savaş sırasında neler hissetti, neler yaşadı? Doğan Ülkü Dadaşoğlu’nun kaleminden, gerçek bir başarı hikâyesi. Onunla birlikte bu savaşı kazanmaya ne dersiniz?