Bir ülke tasavvuru…Sokaklarında kavga gürültü olmayan…Kardeşin kardeşi boğazlamadığı…Hastası doktoruna, doktoru hastasına saygılı bir ülkenin hayali…İnsanların samimiyete susamış olduğu bu asırda kalbi diri tutabilmek, ne yazık ki suya yazı yazmak kadar zor bir çabadır. Zira psikolojik bunalımın çarkında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan nesillerin, tekrar huzura kavuşabilmesi için öncelikle doğru bir eğitim gerekiyor. Okumak, taş üzerine taş koyarak bina inşa etmek kadar basit bir fiil iken, bugün sadece lise ve üniversite eğitimiyle yetinmek; Anadolu’nun bin yıllık medeniyet ahlakına yakışmıyor. Yeni Sinanlar,yeni Akifler yeşersin diye okumalı; marifet bezine nezaket ilmeğini nakışlayarak, beşikte başladığımız eğitime ancak ve ancak mezarda son vermeliyiz ki, kanayan yaralara merhem olabilelim.