Bazen umutlar bile lal olur. İnsan kimseye açamaz içindekileri, yalnızca kendi içinde yeşertir. Cemre Erdem; ismi ailesinin hanesine bahar getirmesi için konulan, ailesinin ölümünden sonra yaşamak zorunda kaldığı evde şiddet görerek büyüyen, eğitimine devam etmesine izin verilmeyen, konuşma engelli, yapayalnız bir kadındır. Sessizlik, çocukken yaralarını saran bir merhemken büyüdüğünde kendisi için bir azaba dönüşür. Cemre, yaşamaya devam edebilmek için sadece umut eder ve kimselere açamadığı bu umutlara tutunur. Hayallerinin peşinden gidip doktor olmak, uğradığı şiddetten kurtulmak, tek başına kendi ayaklarının üzerinde duran güçlü bir kadın olmak için mücadele eder. Bu sırada Cemre’nin hayatına ansızın giren Kuvars Demirhan, bu sessiz kadının müziğine âşık olur. Kuvars, Cemre’nin delik deşik yaralı, acıyla sızlayan ruhuna umut üfler; tüm yaraları onunla çiçek açar. Sessizliğe sığınan bir kadınla onun müziğine âşık bir adamın hikâyesi...