Hiçliğe ve zamansızlığa doğru ürpertici bir koşu…Zamanın akışını gerçekten tersine çevirebilir miyiz? Bedenimizin ve belleğimizin yitirdiği birmutluluğun parçalarını yeniden birleştirebilir miyiz? Çağdaş Fransız edebiyatının güçlü kalemlerindenNathalie Le Gendre, belleğin çürüyüşüne ve zamana meydan okuyan bir anlatı sunuyor.Gençlik aşılayacak deney uğruna hem geçmişini hem geleceğini yitiren bir bilimkurgu yazarı. Hayatıtersten yaşamayı seçtiği için sevdiği herkesten ve her şeyden ayrı düşen, tüm yaşamını bir deftere vekutuya hapseden kadının zamanla ve gerçeklikle kıyasıya çatışması. New York sokaklarında salınacaksonsuz gençlik ve güzellik hayalinden, kliniğin soğuk ve yalnız duvarlarına… Zamanın girdabınakapılanların cesaret, umut, sevgi ve hayal kırıklığıyla dolu öyküsü…Geçmişin bugünle iç içe geçtiği, hazmı zor, çokkatmanlı bir gelecek zaman klasiği!Sayfayı yırttı, ağzına tıktı, uzun uzun çiğnedi ve o iğrenç kâğıt hamurunu, sanki nihai gerçeğiortadan kaldırıyormuş gibi bir seferde yuttu. Ansızın, uzun yıllar boyunca onu sarsan bütünolayları hatırladı; yeniden Myrtille’i düşündü ve kalbinin acıdan patlayacağını sandı.“Yok olmak istemiyorum! Henüz değil!”Komodinin çekmecesini karıştırıp bir kalem çıkardı.Benim adım Shanel Kay ve ben yok olmamalıyım.Cümle, akıl defterinin son boş sayfasını dolduruyordu.