“İnsan inciyi denizden çıkarmadıkça o ister inci olsun ister çakıl taşı, fark etmez.”(Yusuf Has Hâcib)Geçmiş ve geleceğin iç içe geçtiği ve bolca mitolojik öge içeren esrarengiz bir serüven... Kendi benliğinden uzaklaşmış, mankurtlaşmış bir ülke… Her türlü düşüncenin, okumanın, eleştirmenin, sorgulamanın, araştırmanın yasaklandığı bir zaman dilimi… Makine gibi yaşayan bir toplum… Duygusuz, ruhsuz, robotlaşmış beyinler... Umudun neredeyse tükendiği anda ortaya çıkan bir inci… Tarihin derinliklerinden geleceğe doğru yapılan bir yolculuk… “Kutadgu Bilig” sayesinde karanlıktan aydınlığa ulaşan bir millet… Kendinizi bazen geçmişin tılsımlı öncülerinin arasında, bazen ise ruhunu kölelikten kurtarmaya çalışan yarının gençlerinin yanında bulacak ve kitap okumanın toplum açısından ne denli etkili olabileceğine şahit olacaksınız.