Kaf Dağı'nın ardındaki o büyük sır neydi? Ne gizlenmişti? O sırla karşılaşan sufi dervişlerin yaşadığı o büyük değişim neydi? Görünen birçok şeyin aslında göründüğü gibi olmadığı ve gerçek zannedilen birçok bilginin aslında bir illüzyon olduğu gerçeğiyle Kaf Dağı'nın ardında karşılaşan dervişler artık yaşamı nasıl algılıyorlardı?...Kuşların Dili Ruhsal Bilgidir.. Ruhsal aydınlanma ve ruhsal buluşmadır... Çünkü Kuş tüm kadim toplumlarda ve ezoterik bilgilerde ruhun sembolü olarak kullanılmıştır.Simurg, uyanma ve aydınlanma yolunda ilerlemenin sembolüdür. Simurg, ruhun bütünleşmesi, arınması ve dönüşümünün tüm kültürlerdeki ortak yüce sembolüdür.Kuşların yedi vadiyi aşıp, sonunda karşılarında kendilerini görmelerinin hikayesini Attar elbet bir sebeple aktarmıştı. İnce ve nazik bir nükte ile "Kendi Özüne" ulaşma bilgisi aktarılmıştı. Dileyen bunu masalsı bir hikaye olarak okur, dileyen de tasavvufi bir "yolculuk" olarak idrak eder.Bu yolculuk insanın kendinle tanışma ve kendi ilahi kökenini fark etme yolculuğudur.O kendisinin yüceltilip put hâline getirilmesinden kaçınmış, kimsenin başına şeyh olmayı istemediği gibi hiçbir tarikata da bağlanmamıştı.Anadolu "Tasavvufi Çalışmaları"nda ve "Sufi Öğretisi"nde çok büyük etkisi olan Feridüddin Attar'ın, bâtıni bilgilerinin nasıl sembollere büründürülerek insanlara sunulduğunu, bu kitapta o günlerin ruhunu hissederek okuyacaksınız..