“Bir insanı nereye kadar tanıyabiliriz?” İbrahim Yıldırım’ın “Eylülden Sonra” üçlemesinin ilk kitabı Kuşevi’nin Efendisi bu soruyla başlıyor. Sonra bambaşka sorular ve cevaplarla seyrediyor yolculuk. Yazdıkları ve yaşamı bir muammaya evrilen Asaf Cemil, Asaf Cemil’in hayatının ve metninin peşinde bir yazar Yusuf Bünyamin ve onun bu macerasında konuya dahil olan Bedrettin Melek, Belkıs hatta İbrahim Yıldırım’ın da yer aldığı çok sesli bir roman Kuşevi’nin Efendisi. Her yazarın, her metnin, her kısmın kendi sesiyle varolduğu bir oda müziği… Görülen düşler, kaleme alınan düş tutanakları ve bir yolculuğun gizemli durakları. İbrahim Yıldırım’ın klasikleşmiş eserlerinden Kuşevi’nin Efendisi’nde bizzat söylediği gibi: “İyi ki yaşadın, iyi ki öldün Asaf Cemil!”