Spor geçmişten günümüze kadar her kültürün dönemlerinde ve yaşantısında önemli bir rol almıştır. Hayat boyu tüm alanlarda değişim ve gelişim olduğu gibi, insanoğlunun da bu değişimlere ayak uydurması kaçınılmaz bit durumdur. Aynı dönemi paylaşmış, ortak yaşantı ve ortak özellikler taşıyan topluluklara; "jenerasyon” "yeni nesil” "kuşak” terimleri kullanılmaktadır. X, Y ve Z kuşağı olarak adlandırılan yaşadığı zamana göre isimlendirilen kişiler, döneminin özelliklerini taşımakla beraber yeni döneme de ayak uydurmaktadır. Birçok zorluk, kriz ve yıkıcı etkilerin hâkim olduğu "1965-1979” yılları arasında doğan X kuşağı, bu durumlara nazaran daha az zorluk çeken globalleşen ve yeni teknolojiye ayak uydurmaya çalışan "1980-1999” yılları arasında doğmuş Y kuşağı. Ve en son olarak "2000 ve günümüz” de tamamen teknolojinin içinde doğmuş Z kuşağını kapsamaktadır. Her kuşağın yaşadığı dönemlerin etkisi ile kendi değerleri, tutumları, davranışları, sosyo kültürel yaşamı, tüketimi, yaşantıları, dünya görüşlerindeki farklılıklar inkâr edilemez gerçeklerdir. Bu kitaptaki çıkarımlara göre bu durumların spor ve spor kültüründeki değişim, gelişim ve sporun insan hayatındaki yerini kuşkusuz etkilemektedir. Daha çok X kuşağında olmak şartıyla Y kuşağını da kapsayan ekipman, malzeme ve spora karşı olumsuzlukların, Z kuşağı ile çok büyük oranda azaldığı saptanmıştır.Artık topun sahibini maçta zorunlu olarak oynatmak, topun sahibi ne zaman giderse maç biter ya da top eskimesin diye oynamamazlık görüşünün yerine, her ev ve kişilerce çeşitli branşlar dahil olmak üzere ekipman fazlalığı göze çarpmaktadır. Sessiz kuşaktan günümüz Z kuşağına süre gelen bu süreçte Neden spor malzemesine para harcayalım, çok pahalı, önceliğimiz başka söylemlerininin yerini hangi marka olsun, ucuz mu, kalitelimi gibi söylemlerin hâkim olduğu dönemleri yaşadığımız yadsınamaz gerçeklerdir.Bu kitapta toplumların kuşak kavramı ile oyun ve sporun dönemsel değerlendirmesi, kuşakların gözünden oyun ve sporun nasıl algılandığı, dönemlere göre oyun ve spora katılımın nasıl ve ne düzeyde olduğunu her dönemin kendi temsilcilerinin sözleriyle ortaya koyabilmek amaçlanmıştır.Bu kitabın, fenomolojik anlamda çalışma yapmak isteyen, yüksek lisans, doktora öğrencileri ve akademisyenlerin yararlanabileceği bir çalışma olmasını arzu ediyoruz. Kitabın hazırlanması ve basılması sırasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunarım.