İnsanlığın tarihinden beri atalarımızdan başlayarak hep halka üstüne halka ekleyerek büyüttüğümüz, kültürel kodlarla DNA’larımıza kadar işlediğimiz, zaman zaman farkında olduğumuz zaman zaman hiç fark etmeden yerine getirmeye devam ettiğimiz gereklilikleri bir zincir olarak doladık bileklerimize. Gözlerimizi onlarla açıyor, uykuya omuzlarımızdaki ağırlıklarıyla geçiyoruz. Başarılı olmalıyım. Şu yaşta evlenmeliyim. Şöyle davranmalıyım ki sevilebileyim. İki ev, bir araba almalıyım. Çocuklarım şöyle yetişmeli, böyle birer yetişkin olmalı. Her alanda mükemmel olmalıyım. Öyle ya, bizler hayatlarını zindana çevirmek konusunda üstün yeteneklere sahip varlıklarız. Hatta iki ayak üzerinde yürüyebilme becerisinden sonra en başarılı olduğumuz konulardan biri bu. Ah mükemmelin peşinde koşan yorgun insan, hata yapmanın en büyük lükslerimizden biri olduğunu ne zaman unuttuk? Hata yapmak, mükemmel olmamak herkes kadar senin de hakkın. Neden kullanmazsın sana doğuştan verilmiş bu hakkı? Elbette bir anda gelmedik bu hâle, öyle ya “Hayat bizi böyle yaptı.” Dr. öğretim üyesi ve psikiyatri uzmanı Oğuzhan Herdi’nin kaleminden Kurtulma Sanatı, sizleri hayatta sırtımıza yüklendiğimiz gerekliliklerin farkına varma yolculuğuna davet ediyor. Bu yolculuk hiç bitmeyecek. Sizler bu kitabı bitirdikten sonra da hayat devam edecek, güneş doğup batacak ve her an bir şeyler deneyimlemeye devam edeceksiniz. Hâliyle karşınıza, hayatınıza gereklilik olarak katmaya değer göreceğiniz, “Bu zincir buraya yakışmaz mı ya!” diye üzerinize tutup deneyeceğiniz -meli, -malı’lar ya da bir başkası tarafından zorunluluk adı altında size dayatılan şeyler çıkacak. Ancak artık karşınıza çıkan tüm bu gereklilik ve zorundalıklara bugün baktığınızdan daha farklı bakmaya başlayacaksınız.