Ahmed Cevdet Paşa din, hukuk, tarih, edebiyat, mantık gibi muhtelif sahalarda kıymetli eserler vermiş bir Osmanlı âlimi ve devlet adamıdır. Kur’ân’ın cem‘ine dâir Arapça olarak kaleme aldığı Hulâsatü’l-beyân fî te’lîfi’l-Kur’ân isimli eseriyle Kur’ân tarihine bir nebze değinen Cevdet Paşa, son zamanlarında çalışmalarını Kur’ân’ın tercümesi ve tefsiri üzerinde yoğunlaştırmıştır. Bu çalışmaya bir hazırlık olarak da Kur’ân-ı Kerîm’de tekrar edilen ve aynıyla tercümesi mümkün olmayan kelimeleri açıklayan bir Kur’ân lügati hazırlamaya başlamıştır. Onun, Terceme-i Şerîfe ismini verdiği tercüme ile lügatin eş zamanlı gittiği anlaşılmaktadır. Cevdet Paşa, Terceme-i Şerîfe’de lafzî tercüme yapmakla birlikte bunun zor olduğu âyetlerde tefsîrî tercüme metodunu takip etmiştir. Sade bir dil kullanmaya gayret etmiş, bazı kelimeleri tercümede aynen kullandıktan sonra onları ya tefsir kısmında ya da Lâhika’da açıklamıştır. Cevdet Paşa’nın meâl-tefsir çalışmasının unsurları olan Mukaddime, Terceme-i Şerîfe ve Lâhika-i Şerîfe metinleri ilk defa bu çalışmada bir arada yayımlanmaktadır.