Yeni coğrafyalar, bambaşka insanlar tanımak için yaptığım bir seyahatte, bindiğim araç arıza yapmış, zorunlu bir mola vermiştik. Bu süreci kayıp saatler olarak görmemek adına yöreyi tanımak, anı heybeme ilginç şeyler katabilmek için küçük bir yürüyüşe çıktım. Kendi halinde yaşam süren neredeyse ıssız denebilecek kasabada dolaşırken karşılaştığım çocuklardan birinin ısrarı sonucu evlerine gittim. Yapılan en büyük izzet-i ikram, doksan yaşlarındaki ninenin anlattığı anılarıydı. Kuklacı Harut, benimle paylaşılan anıların, hayal gücümle harmanlanarak size sunumudur. Bu çalışma sonrası inandığım tek gerçek; her nerede, hangi şartlarla, kimlerle yaşarsak yaşayalım, Ademoğlu ve Havva kızlarının hepsinin özünde sevgi, iyilik ve hoşgörünün bulunması... İçinde fitne, fesat, hainlik taşıyanlar, hangi ırktan, dinden, cinsten, dilden olursa olsun kardeş, akraba, komşu, arkadaş, dost demeden insanı insana kırdıranlar, ortalığı kan gölüne çevirenler, inanıyorum ki başka bir dünyanın hayat görüşüne sahiptir...