Gece iyice bastırdığında aşağıya iniyorum; kafamın içinde yakınan bir sürü tilki (yalnızsın, yalnız). Adımlarımı sağırlaştıran toprağın üzerinde ağır ağır yürüyorum. Karanlık. Bütünüyle bahçe ve villalarla dolu bu mahallede oturmayı sürdürenlerden çok az kişi, Genel Karargâh’ın karartma konusundaki talimatlarına tam olarak uyuyor... Yolu biliyorum, cep fenerimi yakmama gerek yok. Ancak çoğu zaman hiçbir amacım olmuyor. Emmy, Adam, Frau Anna, Hacıvassilis, Kaloyanoş... Savaşan Avrupa’dan, siyasi çalkantılarla boğuşan Yunanistan’dan kaçarak Doğu Akdeniz’e sığınan komünistler, aydınlar, eylemciler. Başka yerlerden, başka kültürlerden, başka hayatlardan kopup gelerek Kudüs’te buluşan bu insanlar, Mısır doğumlu Yunanlı yazar Stratis Tsirkas’ın büyük projesi Başıboş Kentler’in birinci kitabı Kudüs’ün kahramanları. Tsirkas, kimlik, coğrafya, siyaset ve insani zaafları, akıntıya kapılmış kentler metaforu üzerinden anlattığı bu üçlemeyle mutlaka okunacaklar listesine girmiş durumda. Görkemli, XX. yüzyılın kalp atışlarının hissedildiği bir başyapıt.