Kırılma Noktası’nda Yiğit Bener, 17 Ağustos Körfez depremini yazıyor: Öğretim görevlisi Selin, bu depremde yıkılan yaşamları, ama aynı zamanda yurt içinden ve dışından gelen o olağanüstü insani dayanışmayı ele alan bir roman yazmaya karar verir. Üç farklı yoldan ilerleyen kurgu, hem Selin’in bu yazı sürecinde yaşadığı duygusal depremi, hem enkazın altında çöken düzeni ve o düzenin dişlisi olarak gördüğü düşünce kalıplarını sorguladığı romanını, hem de yazdıklarını paylaştığı Amerika’daki arkadaşı Levent’in roman hakkındaki eleştirel yorumlarını aktarıyor.