En yoksulundan en zenginine kadar, insanoğlunun tamamını çarkları arasında çeviren bir düzen hayal edin. Çalıştığınız kurumdan kredi çektiğiniz bankaya, çocuğunuzu gönderdiğiniz okuldan tedavi olmaya gittiğiniz hastaneye, evlerinizin başköşesindeki televizyon kanallarına; hatta saksıya ektiğiniz bitkiye kadar hayatlarınızın tüm unsurlarına sızmış bir düzen… Öyle ki, çoğu kez anlam vermekte zorlandığınız çatışmalardan tarihin seyrini değiştiren büyük savaşlara kadar şiddetin dahi her türlüsünü kontrol edebilen bir düzen. Evet, ‘yeni dünya düzeni’… Böyle bir senaryonun içinde, özgür olduğunuza inandırılmış olmaktan daha iç acıtıcı ne olabilir?.. İşte Kilit, böylesi bir düzen’in çarkları arasında ezilmemek için direnen, dünyanın farklı yerlerinde olmalarına rağmen yolları kesişen, geçmişte düzen’in dehşeti ile yüzleşmiş bir grup insanın mücadelesini gözler önüne seriyor. Bu mücadelede hedef nettir: İnsanlık tarihi kadar eski ve amansız bir kavgada ateşin toprağı alt etmesini önlemek!.. Kilit’te bahsi geçen kişi ve olaylar hayal ürünü olmakla beraber unutulmamalıdır ki var olan her şey gibi hayal gücünün de bir sınırı vardır.