Bir müddet hiçbir şey söylemedi Kılıç Arslan. Hafifçe serpiştiren yağmuru izliyor, toprak kokusunu ve gitgide yıldırım yüklenen göklerin cereyan yüklü rayihasını ciğerlerine dolduruyordu. “Allah’tan duam gelecek nesillerin tek bir devletin ve mutlak bir hâkimiyetin önemini kavramalarıdır. Şu yaşadıklarımız onlara ibret olmayacaksa eğer, kendilerine mutlaka başka ibretler ve hatalı yollar seçecekler demektir!” Bir anlığına sessizleşen Sultan etrafına baktı. Askerinin metanetini arttırmak için atını dörtnala kaldırıp safların önüne çıktı.“Bugün, son Türk devletini kurtarmak için buradayız gaziler,” diye kükredi. Büyük Sultan Alparslan’ın açtığı Anadolu’nun kapıları Türklere kapanmak üzere...Tarihte görülmemiş bir kararlılıkla toplanan Haçlılar, Bizans’ın rehberliğinde İslâm aleminin üzerine yürümekte.İçerideki düşmanlar uyanmış, fitne Müslümanlar arasında yayılmış, kardeş kardeşi boğazlamakta. Bütün bunların karşısında ise asla pes etmeyen, herkesin umudu Sultan Kılıç Arslan...Eserleri altı dile çevrilen, Türkiye’nin en çok okunan tarihî romanlarının yazarı, “günümüzün Peyami Safa”sı olarak anılan Okay Tiryakioğlu’nun kaleminden Anadolu’daki Türk varlığını Haçlılara karşı canı pahasına koruyan Kılıç Arslan’ın nefes kesen hikâyesi...