''Ekilmiş bir fidanın hiç tutmaması doğaldır. Lakin toprağın meyve vermiş bir ağacın köküne kendini yasaklaması katlanılır dert değil. Babam o eksik vedadan sonra bir daha hiç meyve vermedi. Dedem kendini babama haram etmişti. Git oğlum, ben artık sana haramım, benim elim artık senin için öpülür el değil, demiş. Annemin her anlatışında babamın da bir şey demesini bekler dururum ama annem oradaydım, bir şey diyemedi, diye anlatır.'' ''KENE KALBİ'' köy ile kent arasında gidip gelen konargöçer öykülerden var olmuştur. Yazar kitapta acı, tutku, sevinç, hüzün, kıskançlık ve ne kadar başka duygu varsa tümünü aynı tencerede kavurarak adı insan olan bir yemek sunmuştur.