Yalnızca çocukların bildikleri bir lisan var. Yalın, sahici, ürkütücü bir lisan. Her şeyi olduğu gibi söyleyen, yamasız, süssüz, hatta çıplak. Sadece konuşmuyorlar üstelik onunla, bakıp görmeyi, dinleyip anlamayı da beceriyorlar. Bazısı büyür büyümez unutuyor bu lisanı, bazısı hiç çıkarmıyor aklından. Nilüfer Altunkaya, Katı Olmayan Şeyler kitabıyla yalnızca çocukların konuştuğu tertemiz bir lisan sunuyor bize. Olanı allayıp pullamadan, saf gerçekliğiyle gösteriyor okura. Kimi zaman arka sokağımızdan geçiyor, kimi zaman da uzak bir gelecekten sesleniyor bize. “Yaz geceleri insanın aklını başından alıyor. Yaz mevsiminin tenimde soluk alıp veren, her şeyi kuşatan, boşlukları dolduran bir gecesini daha yaşıyor olmak. Sadece bu. Görünmez olmak istiyorum. Zaten gölge gibiyim. Kendimin gölgesi. Tek bir kişi olmaya çalışan ruhumdaki kalabalığın gölgesi. İşte bütün bunlar çok zor.”