1900/İstanbul Vapurdan, bir sevinç yumağı biçiminde atlıyor, Moda’ya doğru havalarda uçuyorduk… Sayıları fazlasıyla belirgin olan, yakın zamanda kurulan Türk takımı “Black Stocking” taraftarı âdeta limanı inletiyordu. Onların arasından güç bela kurtuluyor, Papazın Çayırı’na varıyorduk. Öyle kalabalık bir şenlikti ki çayırın etrafı hıncahınç doluydu. Yumurta taşıma, çuval ve halat çekme yarışları düzenleniyor, seyyar satıcılar yerlerini alıyordu. Zenci bacıların dolma ile susam tatlıları, mırracıların güğümlerindeki mırralar, sucuların ellerindeki testi testi Hamidiye suları, diğer şenlik satıcılarının ellerindeki simit, macun ve üzümler sahiplerini bekliyordu. Bisikletlerimizle her hafta sonu kitap turu gerçekleştiriyoruz. Hiç şaşmaz bu turumuz. Sahil boyu sepetimizi kitaplarla dolduruyoruz! Nasıl mı dediğini duydum sanki! Evet dolduruyoruz! Aklımıza bir fikir geldi ve tüm yalılara kendimizi tanıttık. Kütüphanelerinde fazla olan, başkalarının da faydalanmasını istedikleri kitaplara talip olduğumuzu dile getirdik. Bizleri anlayışla karşılayan yalı sakinleri, posta kutularını memnuniyetle bize açtı…