Ah zavallı insan! Dağları yerinden oynatabilirsin, mucizeler yaratabilirsin ama bunun yerine gidip gübrenin, tembelliğin ve inançsızlığın içine batıyorsun! İçinde Tanrı var, Tanrı taşıyorsun da bilmiyorsun ki. Bunu ancak ölürken öğreniyorsun ama artık çok geç oluyor. 1940’lar. İkinci Dünya Savaşı yeni sona ermiştir. Yunan İçsavaşı’nın sarsıntıları Balkanlar’da, Epir bölgesindeki ıssız köylerden biri olan Kastelo’ya ulaşmaktadır. Köylülerin birçoğu dağa çıkıp komünistlere katılmıştır; Papaz Yanaros’un oğlu Kapetan Drakos da onlardan biridir. Kutsal Çile Haftası gelmek üzeredir, etrafını saran kan ve gözyaşının ortasında kalan Papaz Yanaros, kutupları birbiriyle uzlaştırmaya uğraşmaya çalışacaktır. Kardeş Katilleri, ülkesinde yıllar süren kanlı olaylara şahitlik eden Kazancakis’in 1949’da yazmaya başladığı ve ancak ölümünden sonra yayımlanabilmiş romanı. Girit’in düşünür ozanının kalemini kana bandırıp yazdığı bir tarih anlatısı. “Siyasi ihtilaftan kurtulmak için, özgürlüğü için mücadele eden bir adamın hikâyesi.” Efimerida ton Syntakton