Cehalete ve zulme karşı onurlu bir direniş... Keman çalıp berberlik yaparak hayatını kazanan Kerimoğlu Ali’nin, uğradığı bir iftira yüzünden dağa çıkması, ağalık sistemi altında ezilen köylüyü hak aramak yolunda harekete geçirir. Düzenden yana şikâyeti olanlar birer birer katılırlar Kerimoğlu’na. Ezilenin yanında duran Kerimoğlu Ali, bir zaman sonra adaletin temsilcisine dönüşür. Garibanı ezenin düşmanıdır artık o... Namı günden güne yayılan bir efedir. Mücadelesi sırasında üst üste yaşadığı acı kayıplar, Kerimoğlu Ali’yi derin bir içsel sorgulamaya da sürükler. Birkaç kez hapse bile girip çıktığı halde içindeki mahkeme sonlanmak nedir bilmez. Sonunda kendini bile isteye Fizan’a bile sürdürür. Amacı, kendi itibarını yerle bir ederek peşinden sürüklenip gelen halkı kendinden uzaklaştırmaktır. Kerimoğlu Ali’nin insani zaafları yüzünden yaptığı hatalarla bambaşka bir seyir kazanan hayatı bilinmeze doğru sürüklenirken, sevdiği kadının katili olarak tutuklanan torunu Memed’in acıklı hikâyesi de romanın paralel kurgusunda akar. Çağlar Çetok’un tarihin unutulmaz iki efesinin gerçek hayat hikâyelerinden kurgulayarak kaleme aldığı Karaova hem bir dönemin siyasi ve toplumsal panoramasını gözler önüne seriyor hem de derinlikli psikolojik tahlilleriyle iki efenin mücadelesi üzerinden iyilikle kötülük meselesini tarafsızca sorguluyor.