“Çünkü sokak bunun içindir. Sokak, bir uçtan bir uca oynamak, yorulunca soluklanıp yorgancının deposundaki lavabodan su içmek, dönüp yeniden araba aynalarına ve yeniden evlerin camlarına rağmen top oynamaya devam etmek içindir.” Mahir Ünsal Eriş, dar sokakların sessizliğinde derin yaralara, küllenmiş anılara ve gecenin tam ortasında beliren esrarengiz olaylara dair dokunaklı bir hikâye sunuyor. Sokakların ıssız saatlerinde, kuş cıvıltıları yerine kaybolan masumiyeti yankılanan bu öyküler, sıradan görünen yaşamların ardındaki çalkantıları derinlemesine gözler önüne seriyor. Eriş, kalemiyle çürümekte olan bir dünyayı ve bu dünyaya sıkışıp kalmış hayatları ustaca betimliyor. Herkesin sakladığı ve kimsenin paylaşamadığı acıların taşıdığı ağır yük, hikâyelerin satır aralarına gizleniyor. Ancak, her bir anlatının içinde bir kırılma noktası, belki de aydınlığa dair bir umut ışığı bulunuyor. Mahir Ünsal Eriş’in kalemiyle hayat bulan Kara Yarısı, karanlık bir geçmişin izlerini takip ederken okuru da yaşanmışlıkların ağır yüküyle yüzleşmeye çağırıyor; belki de kimsenin söylemeye cesaret edemediği sözleri fısıldıyor: “Her sokak, kendine saklanmış sırlarla doludur.”