Mutluluk nadir bulunan bir güzelliktir değerini bilmeli insan… Hamid içinden kopup gelen bir neşeyle, "Birkaç sene sonra nasıl olsa af çıkar bende buradan çıkarım o zaman Kadirim seninle Kumkapı’ya gideriz. Bir Rum meyhanesinin masalarına oturur, elimi şaklatır garsonu çağırır, getir en temiz, en beyaz örtünü yay masaya, attır ızgaraya balıklarımızı, en güzel salatanı, kalamarını hazırlat…” Hamid kendini kaptırmış sanki oradaymış gibi anlatıyordu. Kadir de kendini kaptırmış, neşe içinde dinliyordu. Hamid elini kaldırarak hayali garsonla konuşmaya devam ediyordu, “İnce belli kristal bardaklarımıza buz doldur, bir büyük rakı aç. Bu gece Kadir kardeşimle doya doya içeceğiz. Oradan çağır darbukacı ve klarnetçi arkadaşları çalsınlar bize en kıvrak şarkılarını bu gece coşacağız…” Hamid Kadir’e döndü, “Coşarız değil mi kardeşim?” derken sesi buruk çıkmıştı.