İnsan umutlu olunca yazar hayat hikayesini. Film karelerinde görmek istediği bir çok şey eksilirken, yürür hedefine. Ölümlerin ardından sözcüklerin hüznü kaldı. Her şeyin bozulması, tükenmesi yarışıyor zamanla. Gece yalnızlığıydı gözlerindeki çocuk bakışlarını tüketen. Belleğini geliştiren filmler, sonuna dek sevdiği kitaplar, ilkgençliği kadar hüzünlüydü. İçindeki resimleri çoğalttı, içi sıkıldığında saatlere isimler seçti, günlere yolculuklar. Yaşadığı şehrin yağmalanan tarihinde, sözünü sakınmadı. Dokunaklı ve yalın içindeki sözcükleri çizdi geceye...