Kadın ve erkek dünyanın gece ve gündüz yüzü gibidirler. Kadın bilinmeyenlerle dolu anlaşılmaz karmaşık gece yüzü ile erkek için her zaman merak konusu olmuştur. İnsanı gecenin içinde gizlediği bilinmeyenler ne denli ürkütmüşse kadını keşfetmek, anlamak fikri de kimi erkeği öyle ürkütmüştür. Asırlık zamanlara, bilimsel, sosyo-ekonomik değişikliklere, gelişmelerin getirdiği değişimlere ve modern çağın tüm getirilerine rağmen iki cinsiyet arasında binlerce yıldır gizli bir mücadele söz konusudur. Bu “varlığın üstünlüğü” ve “kimlik” mücadelesidir.Oysa insan bir cinsiyet olarak değil şuursal bir varlık olarak doğar. Düşüncenin cinsiyeti yoktur. Doğruların da.Elinizdeki bu kitap sadece kadınlara Kadını değil, tüm topluma kültür medeniyetinin kadın merkezindeki yolculuğunu anlatan insanlık öyküsüdür.Bu kitap size yeni bilgiler ve yeni bir bakış açısı kazandıracak. Okuduğunuzda ataerkil kabullerin oluşturduğu şartlanma ve kitlenmeler neticesinde “Kadın”ın farklı kültürler içerisinde algılanış biçimlerini ve görüntüleri görecek bazı akıl almaz tarihi gerçekler ve uygulamalar karşısında hayrete düşeceksiniz.