“Kadın Suçluluğu”, ceza hukuku sistemi içinde mağdur olarak görülmeye ve değerlendirilmeye alışılmış kadının, sanık sandalyesinde olduğundaki durumunu anlamak isteyen bir çalışmadır. Bunun için önce birbirinden farklı kadın suçluluğu yaklaşımlarına değinilmiş, daha sonra tarihsel olarak kadına özgü suç kabul edilen fiiller ile genel olarak herkesin işlediği suçları kadının işlemesi halindeki görünüm ele alınmıştır. Hem suçların olgu olarak tespitinde, hem de bir bütün olarak, kovuşturma ve infaz sürecinde, bu başlıklar altında ortaya konulan resmin ataerkil sistemle kaçınılmaz bir ilişkisi bulunmaktadır. Ataerkil sistem, suç işlemiş kadının, kadın kimliği sebebiyle, işlediği suçun görmezden gelinmesinden, söz konusu fiilin karşılığı olan cezadan çok daha ağır şekilde yaptırıma uğramasına sıçrayan bir bakış açısına sahiptir. Bu yüzden tarihsel süreçten gelen bu eğilimle, kadın faili ortalama bir fail olarak değerlendirememiştir. Bu bağlamda kadının işlediği “suç” ve bu suçu işleyen “kadın”, ayrı ayrı önem ve özellikler taşımaktadır. Bu kitapta toplum ve hukuk sistemi içinde suç olarak tanımlanan eylemleri gerçekleştiren kadınların, bu eylemlerle içine girdikleri, büründükleri “suçluluk” durumu, kadın bakış açısıyla eleştirel bir şekilde resmedilmeye, her alanda olduğu gibi faillik konusunda da eşitlik talebi dile getirilmeye çalışılmıştır.