I.Dünya Savaşı sonrası galiplerin dikte ettirmiş oldukları yaptırımlara karşı boyun eğmek istemeyen bir milletin bağımsızlık mücadelesi bütün dünyanın dikkatini çekmekle kalmamış, esir milletlere ilham kaynağı olmuştur. Bu bakımdan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşu hiç şüphesiz, 20. yüzyıl tarihinin en dikkate değer olaylarından birisidir. Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanması ile birlikte 1923 yılı Türk tarihi açısından ekonomik, siyasi, kültürel alanlarda birçok önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl olmuştur. Nitekim Türkiye İktisat Kongresi toplanmış, TBMM’nin ilk dönemi sona ererek ikinci dönem TBMM teşkil edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam temeller üzerinde kurulmasını sağlayan Lozan Barış Antlaşması imzalanmıştır. Cumhuriyetin ilanı, Ankara’nın yeni devletin başkenti olması, İstanbul’un düşman işgalinden kurtulması 1923 yılı içerisindedir. İç ve dış politikada da önemli gelişmeler olmuştur ve 1923 yılı genç Türkiye Cumhuriyeti’nin daha da güçleneceğinin işaretlerini bütün dünyaya göstermiştir. 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet Türk milletinin bağımsızlık düşüncesini, varoluş mücadelesini taçlandıran büyük bir eserdir. 2023 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde bir milletin varoluş mucizesinin adı olan Cumhuriyet’in 100. Yılının onuru ve gururunu yaşamaktayız. Atatürk, cumhuriyet için “Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare” ifadesini kullanmıştır ve demokrasi ile taçlandırılmasını esas almıştır. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının tanınması da cumhuriyet ile olmuş ve Türk kadınının siyasi, ekonomik, askeri, sosyal gibi alanlarda aktif olarak katılımını cumhuriyet sağlamıştır.