John Stuart Mill (1806-1873), 19. yüzyılın en etkili İngiliz filozofu ve devrin bütün önemli konuları hakkında ortalama insana bile hitap edecek tarzda yazan örnek bir Victoria dönemi entelektüeli idi. Parlamento üyeliği dahil, yaşadığı dönemin olayları içinde aktif yer alan bir düşünürdü ve bu rol için, babası James Mill tarafından özel olarak eğitilmişti. Metafizik, epistemoloji, ahlak, sosyal felsefe, siyaset felsefesi, din felsefesi ve eğitim felsefesine önemli katkılarda bulundu. Özgürlük Üstüne, System of Logic ve Principles of Political Economy adlı kitaplarıyla etkili oldu ve ün kazandı. Kişisel bağımsızlık üzerinde durdu. Felsefi açıdan liberal kültürü en geniş şekilde açıklayan düşünürdür. Siyasi açıdan bireysel yararı ortak yararla ilişkilendirmek için bağımsızlık kavramını kullandı. Ekonomik açıdansa girişimciliği evrensel hale getirerek işçi ve işveren arasındaki ayrımı aşmaya çalıştı. Demokrat tutumu nedeniyle kimilerince sosyalist olarak görüldü. Mill, karaktere ve ertelenmiş hazza verdiği önemle Viktoryen tarzı doğruculuğu simgeliyordu. Babasından sonra en çok etkilendiği kişi olan Harriet Taylor’la ilişkisi, bu erdem anlayışının sadece düşüncede kalmayıp kişisel hayatına aynı tutarlılıkla yansıdığının göstergesidir. Kadınlar için de bağımsızlığı savundu; cinsiyet eşitliğinin, liberal kültür sahibi bağımsız bireylerin hayatlarında tatmine ulaşmalarına nasıl katkıda bulunacağı üzerine kafa yordu. John Stuart Mill’in liberalizmi ele alış biçimi, ardından gelen tüm tartışmalar için çıkış noktası olmaya devam ediyor.