Mizahi üslubuyla tanınan Hacer Kılcıoğlu, başka çevrelerde ve bambaşka kültürlerde büyüyen, içi içine sığmaz çocukları bir araya getiriyor. Renkli karakterlerle neşeli bir aileyi, ikinci baharı yakalayanları ve bir kediyle kargayı buluşturuyor. Okurlarını, içten duyguların paylaşıldığı, İzmir’in çokrenkli semtlerinden birine davet ediyor. Bir eczanenin ve mahallenin özelinde, yaşamın içinde kesişen yeni yolların ve arkadaşlıkların hayata kattığı anlamı yüceltiyor. Vefanın, paylaşmanın ve samimiyetin değerini duyumsatan roman, her yaştan okura keyifli bir okuma deneyimi sunuyor. Hazal’ın annesinin, mahallenin buluşma noktası olan İyi Günler Eczanesi’yle, babasının işlettiği aynı adlı kafe yan yanadır. Kafedeki doğum günü partisinde Hazal, eski sevdalılar Neşe Teyze’siyle eczanenin emektar kalfası Faik Amca’nın evlenmesinin hayalini kurar. O gece, evlendirme memuru teyzesiyle birlikte şehrin uzak bir semtindeki Roman düğününe gittiklerinde, kendini çok renkli, dost canlısı insanların arasında bulur. Hiç tanımadığı kültürden yeni arkadaşlar edinir: Bayram ve Tilbe. Üstelik, Faik Amca da düğündedir…