İTTİHATÇILIK NASIL DOĞDU? Bir fikir, bir hareket, bir ruh. Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde ateşle yoğrulan, Avrupa’da esen hürriyet rüzgarları ve ülke içindeki istibdat rejimi arasında kalmış, kutsal saydıkları vatan için canla başla mücadele eden o nesil… İbrahim Temo, İshâk Sukuti gibi isimlerin başlattıkları mücadeleyi Paris’te devam ettiren, 1908 sonrasında Hürriyetin Babası gibi oldukça iddialı elkaplarla hitap edilen; Ahmed Rıza Genç yaşında vapura binip Paris’in yolunu tutan, Selanik’te Hoca Mehmed, İzmir’de Tütüncü Yakup Ağa müstearlarıyla İttihatçı mücadelesini sürdüren; Dr. Nâzım Şehzadelerin doktoru, 1905’te adeta yıkılan İttihatçılığı kurduğu sistemle yeniden ayağa kaldıran, teşkilatçılık denilince akla gelen isim; Dr. Bahaeddin Şakir Triumvira tamlamasının ilki, İttihatçılığın beyni, bir örgüt ustası, teşkilatın ruhu; Talat Çetecilerin korkulu rüyası, Manastır Şubesinin kurucusu, Meşrutiyet’in Hürriyet Kahramanı; Enver İttihatçılıkla özdeşleşen üçlünün; Ekânîm-i Selâse’nin üçüncüsü, İttihatçılığın vücut bulduğu isim; Cemal Henüz mektep sıralarında başlayan hürriyet mücadelesini Şam’da kurduğu Vatan ve Hürriyet Cemiyeti ile taçlandıran, istikbaldeki Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu; Mustafa Kemal İttihatçılığın hatibi, ateşli nutukların aranan ismi, yerinde duramayan; konuştuğunda herkesin ağzı açık dinlediği şair ve hatip; Ömer Naci İttihatçılık: Doğuş’ta tarihçi Süleyman Tekir, İttihatçılık fikri ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin doğuşunu devrin sekiz önemli portresi üzerinden inceliyor. Daha önce gözden kaçırılan pek çok detayı ustalıkla yakalayan Tekir’in akıcı anlatımıyla kendinizi 20. Yüzyılın Osmanlı İmparatorluğu’nda bulacak, fedailerin, çetecilerin, hatiplerin ve hürriyetperverlerin arasına karışacak ve hürriyet rüzgârlarını soluyacaksınız.