“Elimde değil, atamıyorum, kıyamıyorum…” Bu tür yakınmalar hemen bir istifleme bağımlığı anlamına gelmeyebilir ama bir tehlike işareti olduğu da kabul edilmelidir. Her biriktirme, toplama “istifleme” değildir. İstifleme, olağan ölçüleri aşan bir tarzda toplamak, biriktirmek ve daha da önemlisi işi bittiğinde onlardan kurtulamamak, atamamaktır. Öyle ki, biriktirilen ve artık ne işe yarayacağı, kullanılıp kullanılmayacağı bile belli olmayan bir yığın şeyden dolayı içinde yaşanılan ev yaşanamaz veya işyeri çalışılamaz hale gelir. Tıkış tıkış bir yatak odasında yatamaz, mutfakta yemek pişiremez, ofiste yürüyemez duruma gelinir ve böylece sadece istifleyen için değil çevresindekiler, aile yakınları veya iş arkadaşları için de sorunlar çıkmaya başlar. Çoğunlukla arka planda duygusal bir travmanın bulunduğu istifleme bağımlılığı günümüzde tüketim toplumu anlayışının teşvik ettiği alışveriş hırsıyla da büyümektedir. Ama henüz bir “sorun” olarak kavranması bile yeni olduğu için sağlık kuruluşlarına veya ilgili uzmanlara başvurulması yaygın değildir. Dolayısıyla üç deneyimli uzman tarafından hazırlanan bu psikolojik rehberlik kitabı kişilerin kendi kendilerini tedavi etmesi için çok yararlı ve güvenilir bir kaynaktır. Uzun zamandır bu alanda çalışmalarını sürdüren Singh, Hooper ve Jones önce sorunu tanımlıyor, sonra da yaşanmış örnekler ve deneyimler eşliğinde Bilişsel Davranış Teknikleri’nin uygulandığı basit egzersizler yardımıyla nasıl üstesinden gelinebileceğini anlatıyor. Sorunu yaşayan kişilerin yanı sıra aileleri, arkadaşları ve konuyla ilgili sağlık çalışanları için vazgeçilmez bir kaynak. (Tanıtım Bülteninden) Tanıtım Metni