Rus Seyyahların İzinde 19. Yüzyıl Osmanlı Başkenti Rus seyyahların İstanbul’a olan ilgisinin tarihsel arka planı hem çok eskiye dayanır hem de dini ve ekonomik temeller etrafında şekillenir. Rus kronikleri, Knezleri Oleg’in 907’de İstanbul’u kuşattığında kalkanını şehrin surlarına astığını mitolojik bir biçimde anlatır. Bu kalkan, Ruslar için bir emanettir derin ve sembolik anlamlar içerir. Nitekim Puşkin gibi Rus edebiyatının önde gelen şairlerinin edebi eserlerinde Oleg’in kalkanına atıf yapması Rusların gözündeki İstanbul hayalinin ne kadar canlı olduğunu da gösterir. Yine Rus Knezi Vladimir’in Hıristiyanlığı Doğu Roma vasıtasıyla kabul etmesi şehre Ruslar için dini bir misyon yükler. Bu nedenle ortalama her Rus bireyinin bir İstanbul miti ve hayali vardır. Rus seyyahların güncelerinin alt metinlerinde Rusların “kızıl elması” olan Ayasofya’nın ve ona ev sahipliği yapan İstanbul’un III. Roma egemenliği altında aslına rücu etmesi yatmaktadır. Tüm gaye Rus halkının zihninde bu kutsal hayali canlı tutmaktır. Yazar Vladimir Petroviç Davıdov, General Nikolay Sergeyeviç Vsevolojski, ressam Zaharov, eleştirmen Aleksandr Petroviç Milyukov, din adamı Koptev, Başpiskopos Nikifor Timofeyeviç Kamenskiy, gazeteci yazar Nikolay Nikolaeviç’in İstanbul izlenimleri İstanbul Seyahatnamesi’nde toplandı. 19. yüzyıl Osmanlı İstanbul’unun karmaşık, renkli ve çok sesli sokaklarını Rus gezginlerin rehberliğiyle gezme fırsatına erişeceğiniz bu eserde; Galata ve Pera’nın dar sokaklarında, mesire alanlarında, tekkelerinde, kilise ve camilerinde kendinizi bulacaksınız. Rus entelijansiyasının yedi önemli isminin seyahatnamelerinin, Rusçadan çevrilerek hazırlandığı İstanbul Seyahatnamesi sizlere 19. yüzyıl İstanbul’unun panoramasını sunacak…