Türkler 9. yüzyıldan itibaren Orta Doğu’da Arapları ve Persleri askeri yeteneklerinin yanı sıra hem toplum yönetimi becerileri hem de entelektüel yapıları ile etkilemişler ve bu nedenle de destansal Binbir Gece Masalları’nda kendilerine yer edinmişlerdir. 10. yüzyıldan itibaren gerçek anlamda Müslüman Türk devletleri süreci başlamış ve kesintisiz bir şekilde tarih sahnesinde adlarından söz ettirmişlerdir. Karahanlılar, Gazneliler, Harezmşahlar, Selçuklular, Memlûkler, Timurlular ve Babürler’in bulundukları coğrafyalarda etkileri yadsınamaz. Savaşçı kişiliklerine rağmen Türkler, binlerce yıldır devletçi bir tarihe sahip olarak büyük uygarlıklar kurup dünya medeniyetlerine çeşitli olumlu katkılar yapmış bir ulustur. Bugün UNESCO’nun Dünya Miraslar Listesi’nde bulunan bir çok mimari şaheseri insanlığın beğenisine sunmuşlar ve ayrıca dünyaya yoğurt ve kahve gibi birçok kültürel unsur tanıtmışlardır. İslamiyet’ten Sonra Türkler, bu ulusun Uzak Doğu’dan Avrupa’ya, Orta Doğu’dan Afrika’ya geniş coğrafya üzerinde yayılarak uzun süre dünya tarihinde derin bir iz bıraktıklarını ve Yeni Çağ’da da Osmanlılarla dünya tarihinin ilk süper gücüne sahip olduklarını belirtmektedir.