Erol Sever, bu önemli yapıtında, “İslam öncesi Arap şairleri, Kâbe’nin tanrısını, Hıristiyanlığın tanrısı olarak görüyorlardı ve bunun sonucu olarak da, Kâbe kültüne, İsa’ya yönelik olduğu için katılıyorlardı” saptamasıyla İslam’ın çok tanrıcılık ve Hıristiyanlık’taki tarihsel kökenini mercek altına almaktadır. İslam’ın Tevrat’tan etkilenmesi, ilk Hıristiyan kiliselerinin katı kalıplarını örnek alması ve erken İslam dönemindeki tarih yazıcılığının bölgenin siyasal ve toplumsal gerçeklerinden kaynaklanması; İslam tarihinin, resmi İslam tarihçileri tarafından nasıl değiştirildiğini gözler önüne sermektedir.