20.yüzyıl İtalyan edebiyatının en güçlü isimlerinden Antonio Tabucchi, Isabel İçin Bir Mandala’da okurunu bir arayışın dolambaçlı hikâyesine taşıyor. Şair Tadeus diktatörlük döneminde sırra kadem basan sevdiği kadının başına gelenleri anlamak için yollara düşer. Eşmerkezli dokuz çemberden oluşan bir mandalanın tam kalbine yerleştirdiği Isabel’e yaklaştıkça anlatılanlar gittikçe karmaşıklaşır. Lizbon’dan Cabo Verde’ye, Macao’dan İsviçre Alpleri’ne uzanan geniş bir coğrafyada mandalanın her bir anlatısı bambaşka Isabeller çıkarır karşımıza ve her Isabel’in sonu da farklıdır. Mandalanın çemberleri arasında düş ile gerçek, yeryüzü ile gökyüzündeki takımyıldızlar, geçmişle bugün arasında dalgalanan zaman, yaşam ve ölüm arasındaki sınırları sorgulatır. Neticede “ölüm hayatın bir virajıdır, ölmek sadece görünmemektir.” Beni sadece arayan biri olarak görün, biliyor musunuz önemli olan aramak… Bulup bulmamak değil.