20. yüzyılın başında Fransa’da eğitimin laikleşmesine öncülük eden ünlü pedagog Jules Payot’nun tartışmasız en önemli eseri İrade Terbiyesi. Kısa sürede pek çok dile tercüme edilerek bütün dünyada eğitimcilere yol gösteren bu eser hem teorik hem pratik yönleriyle güncelliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Uzun süre Vatikan’ın yasaklılar listesinde yer alan, hatta çocuklarına bu kitabı okutan ebeveynlerin kiliselere alınmaması bile salık verilen İrade Terbiyesi, en temelde bir kişisel gelişim kitabı. İradenin felsefi ve ruhsal altyapısını herkesin anlayacağı bir dilde işlerken şu ve benzeri sorulara cevap arıyor: İradenin doğası nedir? Duygularımız üzerinde irade sahibi miyiz? Düşüncelerimizle irademizi yönlendirebilmek mümkün mü? Özdenetim yolunda irademizi eğitmek adına kullanabileceğimiz iç ve dış araçlar nelerdir? “Mutluluğumuz irademizin eğitimine bağlıdır, çünkü mutluluk, hoş fikirlerin ve duyguların tüm neşelerini bilince salmalarını temin etmek, acı verici düşünce ve heyecanların ise bilince girmelerini yasaklamak ya da en azından orayı kuşatma altında tutmalarını önlemek demektir. Bu nedenle mutluluk, insandan, üstün bir dikkate sahip olmasını bekler, bu da ancak yüksek derecede egemen bir iradeden başka bir şey anlamına gelmez.”