İndra yaşayan dünyanın kralıdır. Neşe kazandıran, nesiller çoğaltan, yiyecek veren, at arabalarına hız katan ineklerin koruyucudur. O harikalar yaratan bir tanrıdır. Güneş ve şafağı doğuran odur, suları kurtarıp akıtan tanrıdır, kuraklıkları giderir. İnsanlar gibi gerçek hediyeler verir, altınlar dağıtır, mutluluk bahşeder ve güç kazandırır. Nefret içindeki düşmanlara engel olandır, insan boylarının arasına karışır, uzaklara yayılır; ozanlar öfkesi dayanılmaz olan “kral İndra’yı” sonsuza dek överler. Onun tanrı olarak en önemli işlevleri, başta Vritra olmak üzere ifritlerle savaşması, insanların ihtiyacı olan suları getirmesi, sığırlar vermesi, insanların çeşitli ihtiyaçlarını karşılaması ve onları düşman güçlerden korumasıdır. Veda döneminde tanrılar insanlar gibi düşünüldüğünden onlardan söz ederken de bir insanda var olan özellikler sıralanır. Rigveda’da İndra için zaman zaman “neşeli, öfkeli, ün seven, övgüye düşkün, güzel yanaklı, güzel çeneli, hep genç olan, baba, kardeş” gibi insansal nitelikler sayılır. İndra, Hint toplumunu birarada tutan güçlü bir etkiye sahip, Hint Tarihi’nin vazgeçilmez bir unsuru olarak ortaya çıkmıştır. Tanrı ve kral İndra bize Hindistan’ın ulusal kimliğini, bu kimliğin oluşumunda diğer toplumlardan olan temel farklılığı gösterir. Anlatılan İndra efsaneleri uzun yıllar içinde biçimlenen ve “Hindistan” olma yolunda ilerleyen toplumun toplumsal bilinçaltını da gösterir ve bu açıdan çok değerlidirler.