“Osman öyle dalgın otururken, yukarı tırmandı. Sandığını açtı. Yıllardır takmadığı beşibiryerdesini avcunun içinde sıkarak merdivenleri indi. Kocası, fincan elinde, bıraktığı gibi duruyordu. Bir yudum olsun içmemiş, üzüncünün derinliğinde yitmişti. Fincanı aldı elinden. Altını sıkıştırdı. Avcu yanmışçasına sıçradı Osman. Eline baktı. Gözleri tutuştu. Bir hınç çelikleşti gözlerinde. Kolu uzandı. Parmaklarını sıktı Gülizar: – Bu sana bir sandal donatır. Sandalın oldu mu da deniz kadar umudumuz var demektir.” ... Iğrıp, edebiyatımızın usta isimlerinden Erol Toy’un, diğer tüm kitaplarından farklı bir teknikle yazılmış, bu yüzden belki de en özel kitabı. Bir balıkçı adasındaki yaşama tutunma gayretini, bilinçsel, tarihsel geçişlerle ve gelenekselin dışında bir kurguyla kaleme alan Toy; seçtiği sözcüklerden, kitabın dizgisinde yer alan ayrıntılara kadar, benzersiz bir yazı işçiliğiyle çıkıyor okurların karşısına. Şüphesiz ki edebiyat tutkunlarının, dikkatli okurların kitaplıklarında özel yer edinecek bir eser, Iğrıp…