“Şüphesiz, daima geride kalan bir hukuk tekniği ile hukukun belli bir şekilde devingen mevcudiyeti arasında çatışma yaşanması, ilk defa bizim devrimizde meydana gelmiş bir şey değildir. Fakat daha önceki devirlerde -örneğin on yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda- bu gibi çatışmaları yatıştırmak ve hukuk tekniğini hukuk gerçekliğine uydurmak üzere doğal hukuka başvuruluyordu. Oysa salt akıldan çıkarıldığı iddia olunan bu doğal hukuk, gerçekte soyut formüller içine hapsedilmiş olan hukuka karşı isyan hâlindeki yaşayan hukuktan başka bir şey değildi. Günümüzde, hukuk gerçekliğinin bu muazzam karmaşıklığı karşısında, aynı şekilde aklın istikrarını, tekliğini veya somut içerikler yaratma yeteneğini kabul etmeyen bir felsefi atmosfer ve nihayet sosyolojik bilginin bugünkü gelişimi karşısında bazı hukukçuların hâlâ başvurdukları bu ‘doğal hukuk’ icadı, problemi çözmek için yeterli olamaz. Bugünkü şartlar altında, hukukçulara, hukukbilimin sorunlarına yönelik tatmin edici bir çözümü yalnızca hukuk sosyolojisi sunabilmektedir.” Hukuk Sosyolojisi disiplininin Kıta Avrupa’sındaki kurucularından Georges Gurvitch, bu disiplinin en önemli kitaplarından biriyle Türkçede… Her paragrafı hem ders niteliğinde hem de okuru tartışmaya davet ediyor.