Merhaba sevgili şiirsever dostlar, yahut duyguya, hissiyata, sevgiye, aşka, özleme, ayrılığa, her hisse derin bir yürekle bakan dostlar. Ben Ahu Kazan, öyle bakıyorum tüm yaşanılanlara... Gören siz, görülmeyenin içinde ben... Ruhumun ayrı bir odası var sanki kendine ait. Şiir benim o odaya girip, kendimle konuştuğum yer gibi. Yaşanılan ya da yaşanılmayan fark etmez. Şiir bende bir ağacın yaprağında aşkı hatırlatan ya da bir toprakta memleketi... Gözlemlediğim, hissettiğim, duygulandığım her şey-den yüreğim muhakkak bir cümle kurar. Sonra kalemim konuşmaya başlar. Bazen bu derinlik ruhumu yorar bazen coşku ile uçar... Dediğim gibi kendine has, doğal, ansızın sadece kalemim yazar. Ve bu benim ilk kitabım, heyecanımın ve hislerimin buluştuğu an. Ben hayatta en çok duyguya önem vermeye çalışıyorum. Olduğu gibi kabul ediyorum geleceği... Hissederek yaşanılan her şeyin güzelliğe kavuştuğunu düşünüyorum. Heyecanı olan her emeğin kıymetli olduğunu bilerek ilerliyorum. Şu an bu satırları yazarken bile heyecanım tarifsiz... Kitabım naçizane yürek dilim... Lütfen sevgiyle kabul edin.