2 Ağustos 1934 tarihinde bütün Alman askerlerinin şu yemini etmesi kararlaştırıldı: “Tanrı’nın huzurunda yemin ederim ki Alman Reich’ının ve halkının lideri ve Wehrmacht’ın (Savunma Kuvveti) yüce kumandanı Adolf Hitler’e daima kayıtsız şartsız itaat göstereceğim ve cesur bir asker olarak, gerektiği zaman bu yemin uğruna canımı feda etmeye hazır olacağım.” Adolf Hitler… Sadece Almanya’nın değil, dünyanın tarihini kökünden etkileyen Alman politikacı, siyasi lider ve devlet adamı… Her ne kadar olayların gidişatı, bu inancının yanlış olduğunu ortaya çıkarsa da Hitler, siyasi becerilerine denk sıklette askerî becerilere sahip bir strateji kumandanı olduğuna inanıyordu. II. Dünya Savaşı’nda Alman ordularının muharebe etme şekilleri üzerindeki etkisinin gittikçe artması hazin sonuçlar doğurdu. Tüm dünya artık tek bir şeyi konuşuyordu: Hitler’in Ordusu. Aslında ne Nazi savaş makinesi yenilmezdi; ne de askerleri ırkçı Nazi propagandasının olduklarını iddia ettiği “süperman”lerdi. Gerçekte Alman askeriyesi çok ciddi kısıtlar altında çarpışmaktaydı. Elinizdeki kitap, Hitler’in kara kuvvetlerinin, 1939-40’taki zafer günlerinden 1945’te başlarına gelen nihai felakete kadarki gelişimine odaklanmaktadır. Aynı zamanda, Alman ordusunun ve bağlantılı grupların şöhretlerini nasıl kazandıklarına ve bu şöhretin ne ölçüde hak edilmiş bir şöhret olduğuna açıklık getirmektedir. Hitler’in savaş makinesinin olmazsa olmaz araç-gereç ve teçhizatlarını betimleyen büyüleyici bir çizim ve fotoğraf koleksiyonu da dâhil pek çok detaylı konuya ışık tutan görselleri ile Timaş Tarih tarafından 2015 yılına damgasını vuracak bir görsel tarih çalışması!