Gönüllerdeki sönmesi imkânsız olan yangınların en büyük sebebidir uzaklar. Huzuru arayan duygulara, kardeş tebessümler vermesi için yıldızlara gider kısık sesli çığlıklarımız. Özlediklerimiz, beklediklerimiz, bulmak istediklerimiz ve kaybettiklerimiz birer birer çıkıp gelir saklandıkları yerlerden. Buğulu bir şarkının nemli notalarına hapsolur yüreğimiz çoğu geceler, bir kalem bir kâğıt kokusu yayılır hüzünlerin gelişigüzel çarptığı karanlık dört duvara. Sebepsiz tebessümlerle süslenir birden yanaklarımız, sonra da yazarız duyguların bize emrettiği şekilde. Kirpiklerde biriken çiğ damlaları inci taneleri gibi süzülürken yanaklarımızdan, ruhumuzu sarıverir anne kokusu. Bir daha doğarız o vakit, tebessümler yol alırlar ardı ardına yıldızlara. Masum hayallerin cana gelmesini dileriz sabahın alacakaranlığında. Bir yüreğin yalnızlığında ne kalabalıklar saklıdır kim bilebilir ki, gecelerin güzelliğini yaşamak gerek. Hayaller çok ama hayat bir tane, ya güzel yaşa, ya da sürekli dön başa, karar senin…