Anneler şöyle demeli. “Öleceksek ölürüz Deniz, bunda korkacak bir şey yok, delireceksek de deliririz bunda da korkacak bir şey yok.” Oysa annem, “Kafanı kaşıyıp durma, tırnak yarası olacak sonra, git şu Eminönü’ndeki eczacı kadına diyorum, bunun için özel reçetesi varmış, bir seferde geçiriyormuş. Ayrıca yaptığın şey hiç hoş görünmüyor,” deyip duruyor.Ayşen Bayazıt Melik sade ve akıcı bir dille kaleme alınmış romanında okurlara “korkmayın, her şey düzelecek, yeter ki hayatı unutacak kadar şaka yapabilin” diye seslenerek, bugün içinde yaşadığımız dünyanın insanlar üzerindeki kötücül etkisini yatıştırmaya çalışıyor.Ayşen Bayazıt Melik romanında bir balkona çıkıyor, aşağı sarkıyor, ama düşmeyeceği konusunda ne okura ne de kendisine garanti verebiliyor. Balkonun yüksekliği okurun durumuna bağlı biraz da... Okurun başı dönmezse aşağı bakabilir, yani okumaya devam edebilir. Düşüp de ölmezse şayet şakanın tam içinde olduğu anlamına gelir. Gerilimi yüksek, ironinin yer yer kara mizaha yerini bıraktığı kuvvetli bir roman...