Bergson için yaşam bir yaratma sürecidir: Bir anda gerçekleşen ya da kesintili bir süreç değil, durmaksızın her an gerçekleşen bir süreç. Tıpkı bir nehrin akışı gibi yaşam da kesintisiz ilerler, sürüp gider. Bu anlamda Bergson felsefesi bir yaşam felsefesidir. Bergson felsefesini, kendisinden önce gelen tüm antik ve modern sistemlerden ayıran şey budur. Zekâ, bizim yaşam dediğimiz faaliyetin amaçlarına hizmet etmek için biçimlenmiştir. Yaşam bilgi için değildir, bilgi yaşam içindir. Felsefenin temel görevi bilimin yapamadığı şeyi yapmaktır: yani yaşamı kavramak. Gerçeklik katı bir madde ya da düşünen bellek değil, yaşayan, yaratıcı tekâmüldür. Bu kitap, çağdaş felsefeye ve Kıta felsefesine yön veren en önemli isimlerden Henri Bergson düşüncesine giriş yapmaktadır. Filozofun temel kavramları, zekâ ve madde, sezgi ve özgürlük, bellek ve hareket; yaratıcı tekâmül ve yaşam bağlamında sunulmaktadır. Bergson felsefesinin en çetrefilli kısımlarını bile oldukça açık bir biçimde dile getiren kitabın en ilgi çekici yanlarından birisi de şudur: Bergson bizzat kendi felsefesi üzerine olan bu kitabı okuyarak yazım sürecine dâhil olmuş ve “Değişimin Felsefesi” adını da kendisi koymuştur.