İnsanın hayvanlarla olan ilişkisi hâlâ çözülememiş muammalarla dolu. Hayvan imgesi, kültürel ve antropolojik açılardan insanın korku ve ilham kaynağıdır. İnsan, bin yılları bulan dün-ya macerasında hayvandan korktuğu kadar ona hayran da olmuş, onu taklit etmiş, ona benzemeye çalışmış; bazı karışık karanlık duygularla hayvanı esir almaya çalışmıştır. İnsanın çılgınlık boyutuna varan “doğaya egemen olma arzusu”nun öncelikli kurbanı hayvanlardır. Bitki ve hayvanların evcilleştirilmesi uygarlığın ilk ve en kanlı adımı olmuştur; hayvanların bedenlerinden her türlü istifade eden insanlık, hem kendi hemcinslerini hem de hayvanları boyun-duruk altına alırken hiçbir vicdani so-rumluluk duymamıştır. Çetin Nerse, elinizdeki kitapta insanlığın hayvanlarla olan kanlı tarihine eleştirel bir perspektiften hareketle ışık tutarken, hayvan haklarının nasıl ve hangi araçlar kullanılarak genişletilebileceği üzerine de çarpıcı yorumlarda bulunuyor; insanlığın özgürleşmesinin ancak ve öncelikle hayvanların özgürleşmesinden geçtiğinde ısrar ediyor...